Barış Sürecinde Türkiye’nin Rolü
Türkiye, Filipinler’in güneyindeki bu bölge için barış sürecinde arabuluculuk yapan ülkelerden biri olarak önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin Manila Büyükelçisi Niyazi Evren Akyol, barış sürecinin devam ettiği Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin başkenti Cotabato’da son durumu, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü ve katkılarını değerlendirdi. Akyol, Filipinler ile 75 yıllık diplomatik ilişkilerin bulunduğunu, Türkiye’nin barış sürecine tüm tarafların daveti üzerine dahil olduğunu belirtti.
Akyol, şöyle ifade etti:
“Çabaların ve çalışmanın içinde ülkemiz de uzun süredir var. Sadece biz değiliz, başka ülkeler de dahil. Ama bu çabaların ve çalışmanın içinde ülkemiz de uzun süredir var. Bütün tarafların güvenine sahip olmamız ve tüm ilgili tarafların ricası üzerine, yani bizim ilgimiz sadece değil, onların da ricası üzerine ülkemiz bu süreçte uzun süredir var.”
Müzakere döneminin sona erdiğini ve artık tarafların üzerinde anlaştığı bir mevzuatın bulunduğunu söyleyen Akyol, “Artık özerk bölge kurulmuş durumda. Şimdi uygulama sürecindeyiz.” dedi.
Uygulama Süreci ve Türkiye’nin Katkısı
Uygulama sürecinde Türkiye’nin önemli ve lider bir rol üstlendiğini vurgulayan Akyol, özellikle eski çatışmalara katılan bireylerin silah bırakma sürecinin Türkiye’nin liderliğinde sürdüğünü ifade etti. Türkiye’nin bu rolünün sadece arabuluculukla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda bölgedeki kalkınma çabalarına da katkı sağladığını belirtti.
Akyol, şunları ekledi:
“10 bin kilometre uzakta olan bir bölge, kolay değil. Çok zor fiziki koşulları olan bir yere gelmek ve insanların sevgisini kazanmanın büyük başarı olduğuna değindi.”
Akyol, Bangsamoro Özerk Bölgesi’nde Türkiye’nin desteğiyle inşasına devam edilen üniversitenin yetiştireceği mezunların, sadece çalışkanlıklarıyla değil, ahlaklarıyla da bölgeye katkı sağlayacağını vurguladı.
Tarihsel Bağlam ve Direniş
Bölgedeki çatışmaların kökenlerinin Batılı ülkelerin sömürgecilik dönemine kadar dayandığını belirten Akyol, “Yani Batılı ülkelerin bu bölgeye gelişi, bu bölgeyi çeşitli şekillerde idare ve tahakküm edişleri sürecinde Filipinler coğrafyasında en büyük direnişi gösteren bölge burası (Bangsamoro).” dedi. Uzun yüzyıllar boyunca bu bölge çatışmalara sahne oldu; modern anlamda 20. yüzyıldaki dinamikler içerisinde farklı bir boyuta girmesi ise 1970’lere dayanıyor.
Akyol, bu özgürlük arzusu üzerine devam eden mücadelenin 1980’lerde hızlandığını ve 90’larda çok şiddetli bir boyuta evirildiğini kaydetti. 2000’li yıllarda ise silahlı mücadelenin yavaş yavaş barış girişimlerine dönüştüğünü belirtti.
Filipinler’deki Başarı ve Türkiye’nin Gururu
2014 yılında, Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile merkezi Filipinler hükümeti arasında bir özerk bölge kurulması için kapsamlı bir anlaşma imzalandığını ifade eden Akyol, bu anlaşmanın Filipinler’in siyasi yapısı ve toprak bütünlüğü içinde, Bangsamoro halkının kendi kültürlerini ve haklarını yaşayabilecekleri bir özerk bölge kurma temeline dayandığını vurguladı.
Akyol, bu süreçte zor bir işin başarıldığını belirterek, “Şu anda Filipinler’e dünyada çatışma yaşayan ülkelerden temsilciler geliyor. Bunlar fazla haber olmuyor ama ‘Siz nasıl başardınız bu işi?’ diye Filipinli yetkilileri soruyorlar.” dedi. Filipinler’in, dünyada örnek olarak gösterildiğine dikkat çeken Akyol, Türkiye’nin de katkısının olmasının gurur verici olduğunu dile getirdi.
“Bu, bizim çok taraflı diplomasimizin ve köklü arabuluculuk geleneğimizin doğal bir yansımasıdır.” diyen Akyol, Türkiye’nin birçok bölgede arabuluculuk çabalarını sürdüreceğini vurguladı.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Filipinler’deki arabuluculuk çabaları, bölgedeki barış sürecinin sağlanmasına önemli katkılar sunmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin liderliği ve destekleyici rolü, Bangsamoro halkının geleceği için büyük bir umut kaynağı oluşturmaktadır.
Çin ve Filipinler, Güney Çin Denizi’ndeki Çarpışmada Birbirlerini Suçluyor