Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’deki temasları sırasında, GB News canlı yayın programına katıldı ve Kıbrıs sorununa dair önemli açıklamalarda bulundu. Tatar, programda Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı münasebetiyle gerçekleştirdiği etkinlikler için İngiltere’yi ziyaret ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm önerisinde bulundu. Tatar, “Artık vizyonumuz, Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümdür. Enerji, su, doğal kaynaklar gibi birçok alanda iş birliği yapılması, hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar için fayda sağlayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’tan ayrıldığı dönemde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucularının eşit ortaklık sözünü verdiklerini, ancak bu sözün yerine getirilmediğini ifade etti. 1963 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sadece Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için bir basamak olarak ilan edildiğini belirten Tatar, Kıbrıslı Türklerin silah zoruyla devlet dışına itildiklerini ve Türkiye’nin müdahalesine zorlandıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Kapsamlı Çözüm Planı (Annan Planı) referandumlarına dair adaletsizlikleri vurguladı. Kıbrıslı Rumların AB üyeliğiyle ödüllendirildiğini, Kıbrıslı Türklerin ise izolasyonlarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Tatar, “O dönemde Kıbrıslı Türklere çözüm planına destek verdikleri takdirde izolasyonların kaldırılacağı sözü verildi. Ancak bunlar gerçekleşmedi” dedi.
Tatar, İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin sayısının 350 binden fazla olduğunu ve burada güçlü bağlantılar kurduklarını belirtti. Ancak halkıma yönelik eşitsizliğin devam ettiğini vurguladı. İngiltere hükümetine, Kıbrıs’taki eşit olmayan muamelenin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Kıbrıs’ın her iki tarafının da bağımsız olarak yönetildiğini ve federasyon temelli müzakerelerin başarısız olduğunu belirtti. Tatar, enerji, su ve diğer doğal kaynaklarda iş birliği yaparak hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar için kazan-kazan sağlanacağını söyledi.