Macron Telegram Kurucusu Durov’un Daveti etti iddaisina cevap verdi

Macron’dan Açıklamalar

Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da resmi temaslarda bulunan Macron, Fransız gazetesi Le Canard enchaîné‘nin Durov’un kendisinin davetiyle Fransa’ya geldiğine dair iddialarını reddetti. Macron, Durov’un Fransa’yı ziyaret edeceğinden haberdar olmadığını belirtti ve bu sebeple Elysee Sarayı’nda bir akşam yemeği davetinde bulunmasının “yanlış” olduğunu vurguladı.

Macron ayrıca, Durov’a 2021 yılında Fransız vatandaşlığı verilmesini destekledi ve bu kararın “Fransız dilini öğrenen” ve “dünyada etkili” uluslararası isimlere vatandaşlık verilmesi stratejisinin bir parçası olduğunu açıkladı.

Durov’un Gözaltına Alınması

Durov, 24 Ağustos’ta Paris’teki Bourget Havaalanı’na iniş yaptığı sırada gözaltına alındı. Telegram’da yasa dışı içeriklere erişim sağladığı gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirildi. Paris Savcılığı, Durov’un 12 farklı suçlamayla karşı karşıya olduğunu ve 96 saatlik gözaltı süresinin ardından 5 milyon avro kefalet ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını açıkladı. Durov’a ayrıca Fransa topraklarından çıkış yasağı getirildi.

Durov’un Suçlamaları

Paris Cumhuriyet Savcısı Laure Beccuau, Durov’a yönelik suçlamalar arasında yasa dışı işlemler, çocuk cinsel istismarı, dolandırıcılık ve otoritelere bilgi vermeyi reddetme gibi suçların bulunduğunu belirtti. Beccuau, Durov’un, Organize Suçlarla Mücadele memurları tarafından yürütülen bir ön soruşturma kapsamında gözaltına alındığını ve hakkında 12 ayrı suçla ilgili araştırmalar yapıldığını ekledi.

• Fransa ve Telegram İlişkisi: Fransa hükümeti, Telegram’ın bazı yasa dışı içeriklere ev sahipliği yaptığına dair endişelerini dile getirmişti. Bu durum, Macron’un açıklamalarını etkileyen bir faktör olabilir.
• Durov’un Geçmişi: Pavel Durov, Telegram’dan önce Rusya’nın en popüler sosyal medya platformu VKontakte’nin kurucusuydu. Durov’un uluslararası alanda etkili bir teknoloji girişimcisi olduğu biliniyor.
• Uluslararası Tepkiler: Durov’un Fransa’daki durumu, uluslararası medya ve politikacılardan çeşitli tepkilere yol açtı. Özellikle Avrupa’daki dijital güvenlik ve özgürlük konuları, bu olayla birlikte daha fazla dikkat çekti.