11 Eylül 2001 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri’nde meydana gelen terör saldırıları, dünya tarihinin en trajik olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. Bu saldırılar, hem ABD’yi hem de tüm dünyayı derinden etkiledi.
11 Eylül 2001‘de, El Kaide terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırılar, ABD’nin ekonomik ve askeri güç merkezlerini hedef aldı. Saldırganlar, dört yolcu uçağını kaçırarak intihar saldırıları düzenlemeyi planladı. Bu planın büyük bir kısmı uygulandı; dört uçaktan ikisi, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin (WTC) İkiz Kuleler‘ine çarptı. İlk uçak, saat 08.46’da Kuzey Kulesi’ne çarptı; ikinci uçak ise 09.03’te Güney Kulesi’ne vurdu.
İkiz Kuleler’in çökmesiyle birlikte, yaklaşık 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti. Pentagon‘a çarpan üçüncü uçakta 125 kişi öldü. Dördüncü uçak ise 10.03‘te Pennsylvania‘da açık bir alana düştü; bu uçakta yolcuların müdahalesi sonucu daha büyük bir felaket önlendi.
ABD, Ekim 2001‘de Afganistan’ı işgal ederek El Kaide‘nin liderlerini hedef aldı. Usame Bin Ladin‘in Pakistan‘da bulunduğu tespit edilerek 2 Mayıs 2011‘de öldürüldü. ABD’nin Afganistan’daki 20 yıllık işgali sonucunda 172 bin kişi hayatını kaybetti. ABD’nin ardından Irak‘a yönelik bir askeri operasyon başlatıldı. Bu operasyon, büyük bir insani krize yol açtı ve terör örgütü DEAŞ‘ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
11 Eylül saldırıları, dünya genelinde İslamofobi‘yi artırdı. ABD ve diğer Batı ülkelerinde Müslüman karşıtlığı ve nefret suçlarında büyük bir artış gözlemlendi. Saldırılar sonrası ortaya çıkan bu önyargılar, Müslüman topluluklar için büyük bir sorun haline geldi. Eğitim ve farkındalık çalışmaları, bu önyargıların azaltılmasında kritik öneme sahiptir.