Türkiye’nin elektrik üretiminde önemli bir dönüm noktası yaşanıyor. 23 Şubat itibarıyla Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün yüzde 60’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmaya başladı. Bu başarı, temiz enerji kaynaklarının ülkenin enerji portföyündeki önemli rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü 116 bin 605 megavata ulaştı. Bu gücün yaklaşık 70 bin megavattı, yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ediliyor. Yenilenebilir enerji santrallerinin sayısı ise 33 bin 671‘e çıkarken, ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında fosil yakıt bağımlılığının azaltılması politikaları doğrultusunda güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklar hızla devreye alındı.
Güneş enerjisi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji portföyünde en hızlı büyüyen kaynaklardan biri olarak dikkat çekiyor. 23 Şubat itibarıyla güneş enerjisi kurulu gücü 20 bin 416 megavata ulaşmışken, bunun 18 bin 409 megavatı lisanssız santraller tarafından sağlanıyor. Güneş santrali sayısı ise 32 bini geçmiş durumda. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü içindeki güneş enerjisinin payını yüzde 17,5’e, yenilenebilir enerji içindeki payını ise yaklaşık yüzde 30’a çıkardığı kaydedildi.
Rüzgar enerjisi kapasitesi ise 13 bin 46 megavata ulaştı. Türkiye’de rüzgar enerjisinin, toplam elektrik kurulu gücündeki payı yüzde 11‘i bulurken, yenilenebilir enerji içindeki payı ise yüzde 18,7 olarak kaydedildi. Rüzgar enerjisindeki santral sayısı da 378‘e yükseldi. Rüzgar enerjisi yatırımlarının hız kazanması, Türkiye’nin fosil yakıt bağımlılığını azaltma hedeflerine katkı sağlıyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en büyük kapasiteyi hidroelektrik santralleri oluşturuyor. Akarsu ve barajlı santrallerin toplam kurulu gücü 32 bin 203 megavata ulaşırken, hidroelektrik enerjisi, toplam kurulu gücün yüzde 27’sini, yenilenebilir enerji kurulu gücünün ise yüzde 46’sını oluşturuyor. Hidroelektrik santral sayısı, akarsu santralleri için 617, barajlı santraller için ise 147 olarak hesaplanıyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji portföyünde yer alan diğer kaynaklar arasında jeotermal ve biyokütle enerjisi de önemli bir yer tutuyor. Jeotermal enerji kapasitesi bu dönemde 1734 megavata, biyokütle kapasitesi ise 2 bin 123 megavata ulaştı. Bu santrallerin sayısı sırasıyla 66 ve 380 olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımlar, hem iç enerji ihtiyacını karşılama hem de dışa bağımlılığı azaltma yönünde büyük önem taşıyor. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, ülkenin çevresel hedeflerine ulaşmasını ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirmesini sağlıyor.
Bu önemli gelişmeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşma yolunda büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Gelecek yıllarda bu alandaki yatırımların daha da artması bekleniyor.