Son dönemdeki açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Sussex Dükü ve Düşesi Meghan Markle ve Prens Harry’den eleştiri aldı. Çift, Zuckerberg’in sosyal medya devleri Facebook ve Instagram üzerindeki doğruluk teyit politikalarını kaldırma kararını geri çekmesini istedi.
Sussex Dükü ve Düşesi, Meta’nın doğruluk teyit sistemini kaldırmasına ilişkin yaptığı açıklamada, bu kararın ifade özgürlüğünü doğrudan tehdit ettiğini belirtti. Çift, “Meta’nın bu adımı, toplumda daha fazla nefret söylemi ve istismar yaratacaktır. Görüşleriniz hangi siyasi yelpazede olursa olsun, bu politika değişikliği toplumsal ayrışmayı derinleştiriyor,” ifadelerini kullandı.
Zuckerberg’in duyurduğu bu değişiklikle birlikte, Meta platformlarının Elon Musk’ın X (eski adıyla Twitter) üzerinde kullandığı “topluluk notları” modeline geçeceği açıklandı. Ancak bu karar, başta LGBTQ+ topluluğu olmak üzere birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı.
Yeni politikalar, özellikle LGBTQ+ bireylerin nefret söylemine maruz kalma riskini artırdığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Meta’nın doğruluk teyit sistemini kaldırmasıyla birlikte, LGBTQ+ bireylerin “akıl hastası” olarak tanımlanmasına bile izin verilebileceği öne sürülüyor.
Sussex Çifti, resmi internet sitelerinde yayımladıkları açıklamada, Meta’nın bu kararını derin bir endişeyle karşıladıklarını belirtti:
“Meta’nın misyonu insani bağları güçlendirmek olsa da, bu karar tam tersine hizmet ediyor. Nefret söylemini ve yanlış bilgiyi normalleştirmek, sağlıklı bir demokrasi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
Mark Zuckerberg, politikalarını savunarak şu açıklamayı yaptı:
“Platformlarımızda ifade özgürlüğünü yeniden kazandırmaya, politikaları basitleştirmeye ve hataları azaltmaya odaklanıyoruz. Masum kullanıcıların paylaşımlarının haksız yere kaldırılmasını önlemek istiyoruz.”
Zuckerberg, bu değişikliklerin yalnızca Facebook ve Instagram’ı değil, Meta’nın yeni sosyal medya uygulaması Threads gibi platformları da etkileyeceğini belirtti.
Prens Harry ve Meghan Markle, Meta’yı politikalarını yeniden gözden geçirmeye çağırarak, şu mesajı verdi:
“Dürüstlük ve kamu güvenliği taahhüdünde bulunan liderlere ihtiyaç var. Sağlıklı bir demokrasi, ifade özgürlüğünü kısıtlamayan, aksine onu koruyan politikalarla mümkündür.”
Uzmanlar, bu politika değişikliğinin nefret söylemi ve yanlış bilgi yayılımını artırabileceğine dikkat çekiyor. Eleştirmenler, bu adımın sadece kullanıcıları değil, toplumun genelini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.