Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, İsrail’in Lübnan’a yönelik planladığı kara operasyonuna yönelik sert eleştirilerde bulundu. De Sutter, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail’in bu girişiminin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek, bunun “meşru müdafaa değil, topyekûn savaş kışkırtıcılığı” olduğunu vurguladı.
De Sutter, yaptığı paylaşımda Lübnan’da derhal ateşkes sağlanması gerektiğini ifade etti ve Avrupa Birliği (AB) ile uluslararası toplumu, İsrail’e karşı azami yaptırımları devreye sokmaya çağırdı. Bu durumu değerlendiren De Sutter, “Lübnan’a planlanan karadan işgal, uluslararası hukuku ağır şekilde ihlal etmektedir. Bu meşru müdafaa değil, topyekûn savaş kışkırtıcılığıdır.” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, Avrupa Birliği’nin ve dünya devletlerinin İsrail’e karşı daha sert bir tutum benimsemesi gerektiğini savunan Belçikalı siyasetçi, bu tür askeri operasyonların Orta Doğu’da istikrarı tamamen bozacağını belirtti.
Fransa’daki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisinin kurucusu ve aşırı solcu lider Jean-Luc Melenchon, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Lübnan’ın kendini savunma hakkını desteklediğini belirtti.
Melenchon, “Felaket… Lübnan’ın işgali başladı. Lübnan’ın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’ya karşı kendini savunma hakkı vardır. Uluslararası hukuku destekleyen ülkeler, Ukraynalılara yaptıkları gibi, Lübnan’a da bunu yapabilmesi için gerekli araçları sağlamalıdır.” ifadelerini kullanarak, İsrail’in politikalarını sert bir şekilde eleştirdi.
Fransız siyasetçi, bu tür operasyonların Orta Doğu’daki dengeleri değiştirebileceğini ve geniş çaplı bir çatışmanın fitilini ateşleyebileceğini savundu. Melenchon, Lübnan halkına yönelik bir destek çağrısında bulunarak, uluslararası toplumun adım atmasını talep etti.
İsrail’in Lübnan’a yönelik kara harekatı planları, sadece Orta Doğu’da değil, Avrupa’da da büyük yankı uyandırdı. Birçok Avrupa ülkesi, İsrail’in bu adımını eleştirirken, uluslararası hukuk çerçevesinde değerlendirildiğinde, bu tür bir işgalin ağır yaptırımlara neden olabileceğini öngörüyorlar.
Belçika ve Fransa’dan gelen bu tepkiler, Avrupa’nın İsrail’in eylemlerine karşı daha sert bir politika benimseme eğiliminde olduğuna işaret ediyor. Analistler, Orta Doğu’daki bu tür askeri operasyonların uluslararası toplum tarafından daha fazla baskı ile karşılanacağını düşünüyor.