Kanser, dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Her yıl milyonlarca insanı etkileyen bu hastalık, küresel bir tehdit oluşturuyor. Ancak, tıptaki ilerlemeler ve erken teşhisle birlikte tedaviye dair umut verici gelişmeler de yaşanıyor.
Dünya genelinde yaklaşık 52 milyon kanser hastası bulunuyor ve her yıl 20 milyon yeni vaka teşhis ediliyor. Türkiye’de ise, Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl 250 bin yeni kanser vakası görülüyor. Kanser nedeniyle her yıl yaklaşık 150 bin kişi yaşamını yitiriyor. Ancak uzmanlar, önümüzdeki 20 yıl içinde bu rakamların %50 oranında artabileceğini öngörüyor. Günümüzde her 5 kişiden biri yaşamının bir döneminde kanser tanısı alıyor.
Son yıllarda kanser tedavisinde kaydedilen gelişmeler, tedavi yöntemlerini daha etkili hale getiriyor. Özellikle akıllı ilaçlar sayesinde, ileri evre kanser hastalarında bile başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Nebi Serkan Demirci ile yapılan görüşmede, kanserin evresine göre tedavi yöntemlerinin nasıl belirlendiği ve yeni nesil tedavi seçenekleri hakkında bilgi alındı.
Prof. Dr. Demirci, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirtiyor. “Sigara, alkol, tütsülenmiş gıdalar ve obezite gibi risk faktörleri kanserin temel nedenlerini oluşturuyor. Ayrıca hareketsizlik de kanserin görülme sıklığını artırıyor. Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek kanserin sıklığını büyük ölçüde azaltmak mümkün.” diyor. Sağlıklı beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak, spor yapmak ve düzenli kontroller ile kanserin önlenmesi mümkün.
Kanser tedavisinde en önemli adımlardan biri hastalığın evresini doğru belirlemektir. Kanserin evresi, tedavi seçeneklerini şekillendirir. Kanserin evresi, genetik testler, biyopsi ve görüntüleme yöntemleriyle belirlenir. Prof. Dr. Demirci, tedavi sürecinde kullanılan biyopsi ve görüntüleme yöntemlerinin önemine değiniyor: “Kanserin evresi, tedavi yöntemlerini ve kişinin sağkalım süresini doğrudan etkiler.”
Son yıllarda kanser tedavisinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle akıllı ilaçlar, tedaviye farklı bir boyut kazandırıyor. Akıllı ilaçlar sayesinde, akciğer kanseri, meme kanseri ve yumurtalık kanseri gibi hastalıkların tedavisinde sağkalım süreleri önemli ölçüde uzadı. Prof. Dr. Demirci, bu yeni tedavi yöntemlerinin evre 4 kanser hastalarında bile olumlu sonuçlar verdiğini belirtiyor. Akıllı ilaçlar, tedaviye yanıt veren kanser hücrelerine doğrudan etki eder.
Akıllı ilaçlar, kanser tedavisinde en önemli gelişmelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak her kanser türü, akıllı ilaçlarla tedaviye uygun olmayabiliyor. Prof. Dr. Demirci, akıllı ilaç tedavisinin her kanser türüne aynı şekilde etki etmediğini belirtiyor: “Örneğin, sigara içmeyen bir kadının akciğer kanseri tedavisinde akıllı ilaçların etki gösterme ihtimali daha yüksekken, sigara içmiş bir erkeğin tedavisinde bu oran düşüyor.”
Son yıllarda gündem olan bir diğer tedavi yöntemi ise “antikor ilaç konjugatları”. Bu yöntem, kemoterapi ve akıllı ilaçları birleştirerek tümör hücrelerine daha etkili bir şekilde ulaşmayı amaçlıyor. Prof. Dr. Demirci, meme kanseri tedavisinde kullanılan bu yöntemle ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Antikorlarla ilaçların birleşimi, tümör hücresine doğrudan bağlanarak ilacın daha etkili bir şekilde yayılmasını sağlıyor.”