İstanbul’da 2024 yılında kuduz riski taşıyan yaklaşık 110 bin kişiye, kedi ve köpek ısırmaları sonucu toplamda 370 bin kuduz aşısı uygulandı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün verilerine göre, hayvan teması sonrası bu kadar çok aşı yapılması, kuduz hastalığına karşı alınan önemli önlemleri ve dikkatli sağlık hizmeti sunumunu gözler önüne seriyor.
Kuduz, köpek, kedi, tilki, çakal ve kurt gibi hayvanlardan insanlara bulaşabilen, ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır. Genellikle hayvanın ısırması, tırmalaması ya da mevcut yaralardan enfekte salyanın bulaşması sonucu insanlara geçer. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl dünya genelinde 59 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açan kuduz, erken müdahale ile tedavi edilebilir.
2024 yılı itibariyle İstanbul’da, kuduz riski taşıyan hayvanlarla temasa geçen yaklaşık 110 bin kişi hastaneye başvurdu. Bu başvuruların büyük bir kısmını kediler (yüzde 76) oluştururken, köpekler ise yüzde 23’lük bir paya sahip oldu. Kadıköy, Üsküdar ve Maltepe ilçeleri, kuduz riski taşıyan en yüksek vaka oranlarına sahip bölgeler olarak kayda geçti.
İstanbul’da bulunan 25 kuduz aşı merkezi sayesinde, bu başvurulara 370 bin aşı ile müdahale edilmiştir. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi yaklaşık 50 bin aşı ile en fazla aşı yapılan hastane olurken, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi de 40 bin aşıyla ikinci sırada yer aldı.
Kuduz aşısı, ısırma veya tırmalama gibi temastan sonra 24 saat içinde başlanarak yüzde 100 etkili bir koruma sağlar. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Burhan Küçükoğlu, “Doğru zamanda, temasın olduğu gün başlanmış bir aşı, temas sonrası tam koruma sağlar,” dedi.
Ayrıca, yaraların su ve sabunla yıkanması da kuduz virüsünün yayılmasını engelleyen önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Nurgül Ceran, bu basit adımın, aşının etkinliği kadar faydalı olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Ceran, kuduz virüsünün en çok köpeklerde bulunduğunu ve bu oranının yüzde 43 olduğunu söyledi. Kedilerde ise bu oran yalnızca yüzde 3‘tür. Özellikle sahipsiz hayvanlarla temas sonrası, hayvanın izlenememesi durumunda tam doz aşı yapılması gerektiği belirtildi.
İstanbul’un farklı ilçelerindeki kuduz aşı sayılarında dikkat çeken bir diğer detay ise en fazla başvurunun Kadıköy‘den geldiği. Kadıköy, yaklaşık 8 bin vaka ile aşı yapılan en yoğun bölge oldu. Üsküdar ve Maltepe ise sırasıyla 5 bin vaka ile takip etti. Adalar ise yalnızca 500 vaka ile en az aşı yapılan bölge olarak kayda geçti.
İstanbul’da, son 20 yılda herhangi bir kuduz vakası rapor edilmemiştir. Bu da kuduz aşılarının ve sağlık önlemlerinin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Dr. Burhan Küçükoğlu, İstanbul’daki kuduz vakalarının 20 yıldır görülmemesini, güçlü sağlık hizmetlerinin ve erken müdahale programlarının bir sonucu olarak açıkladı.
Kuduz, öldürücü bir hastalık olmasına rağmen, erken ve doğru tedavi ile %100 oranında tedavi edilebilen bir hastalıktır. Aşılar, enfekte salyanın bulaşması durumunda hemen uygulanarak büyük bir koruma sağlar. Sağlık Bakanlığı, kuduz aşılarını soğuk zincir ile taşır ve uygulama noktasında hiçbir aksaklık yaşanmaz.