Meta Açıklama: İsrail’in serbest bıraktığı Filistinli kadın Büşra et-Tavil, gözaltında yaşadıklarını anlatarak başörtüsünün takılmasına izin verilmediğini ve 14 saat boyunca zor durumda bırakıldığını paylaşıyor.
İsrail ile Hamas arasındaki esir takası çerçevesinde serbest bırakılan 90 Filistinli arasında yer alan Büşra et-Tavil, İsrail askerlerinin baskın ve gözaltı sırasında yaşadığı zor durumu AA muhabirine anlattı. Filistinli kadın, gözaltına alındığı gün başörtüsünün takılmasına izin verilmediğini ve 14 saat boyunca başörtüsüz bir şekilde bekletildiğini belirtti.
Hamas yöneticilerinden Cemal et-Tavil’in kızı olan Büşra et-Tavil, 10 ay boyunca Damon Hapishanesi’nde tutuklu kaldıktan sonra Batı Şeria’daki El-Bira kasabasındaki evine döndü. Gözaltına alındığı günü anlatırken, yaşadığı zorlukları ve cezaevindeki şartları aktardı. Tavil, başörtüsünü takmasına izin verilmediğini, “hayatım boyunca karşı karşıya kaldığım en zor durumdu” diyerek anlattı.
Gözaltına alındığı gün arkadaşıyla birlikte olan Tavil, evine yapılan baskını şöyle anlatıyor:
“İsrail güçleri, arkadaşımın evine baskın düzenledi. Evi altüst ettiler, eşyalarını tahrip ettiler. Başörtümü takmama izin vermediler. Zorla evden çıkarıldım, 14 saat örtüm olmadan gözaltında tutuldum.”
Tavil, bu olayın ardından, İsrail güçlerinin onu alaycı şekilde hedef aldığını belirtti. Ancak, Filistinli kadın dayanışmanın gücünü vurgulayarak, “Kimse kimseye borçlu olmaz” diyerek karşılık verdi.
Tavil, gözaltı sürecinin ardından, İsrail’in idari tutukluluk uygulaması kapsamında cezaevine gönderildiğini söyledi. Bu uygulama, Filistinlilerin suçsuz yere ve suçlama olmadan tutuklanmalarına olanak tanıyor.
İsrail’in idari tutukluluk uygulaması, tutukluların suçlamalarını bilmeden ve kendilerini savunma hakkı olmadan hapsedilmelerine olanak tanıyor. Tavil, cezaevindeyken yaşadığı zorlukları anlatırken, bu uygulamanın ne kadar hukuksuz ve acımasız olduğunu belirtti.
Tavil, 7 Ekim tarihinde başlayan İsrail saldırılarının ardından, Filistinlilere yönelik baskıların daha da arttığını ve cezaevlerinde işkencelerin yoğunlaştığını belirtti. “İsrail, soykırıma karşı çıkan herkesi içeri aldı” diyerek, gazeteci, insan hakları savunucusu, kadın, çocuk, yaşlı demeden herkese baskı uygulandığını ifade etti.
Tavil, cezaevinde yaşadıkları zorlukları şu şekilde aktardı:
“Yemekler, bir insanın önüne konulamayacak kadar kötüydü. Sadece hayatta kalmak için yiyip içiyorduk. Çorba ise içinden böceklerin çıktığı bir sudan ibaretti. Esirler açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle kilo kaybetti.”
İsrail hapishanelerinin, kelimenin tam anlamıyla “canlıların kaldığı mezarlıklar” haline geldiğini ifade eden Büşra et-Tavil, yaşadıkları şiddeti ve eziyeti asla unutamayacağını belirtti.
Katar’ın arabuluculuğunda 15 Ocak’ta İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve esir takası anlaşması sağlandı. Bu anlaşma, 19 Ocak 2023’te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşan anlaşmanın ilk aşamasında, İsrailli 33 esir ve 1900’den fazla Filistinli esir serbest bırakıldı.
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, anlaşmanın birinci aşamasında 19 Ocak’ta 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç’a teslim etti. Aynı gün, Batı Şeria’daki Ofer Askeri Cezaevi’nden 90 Filistinli serbest bırakıldı.