İş Dünyasından Deprem Fonuna Yönelik Çağrı

İş Dünyasından Deprem Fonuna Yönelik Çağrı
REKLAM ALANI
Yayınlama: 16.08.2024
2
A+
A-

Deprem Fonunun Kurulması İhtiyacı

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, özel sektör-kamu işbirliği ile gelecek yüzyılı kapsayacak bir deprem fonu kurulması gerektiğini vurguladı. Sönmez, “Üretim gücümüz fay hatları üzerinde yer alıyor,” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Türkiye’de Depremlerin Etkisi

Süleyman Sönmez, depremlerin toplumsal ve ekonomik etkilerini geniş bir şekilde ele alarak, “Beklenen büyük İstanbul depreminde bu ekonomik etki daha da büyüyecek çünkü üretim gücümüz fay hatlarının üzerinde yer alıyor,” dedi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi‘nin 25. yılı münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, depreme dayanıklı kentler inşa etmenin Türkiye için bir beka meselesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin büyük bir kısmının deprem kuşağında olduğunu ifade eden Sönmez, Adana’dan İzmir’e, Denizli’den Erzurum’a kadar birçok bölgenin risk altında bulunduğunu vurguladı.

Marmara Bölgesi’nin Kritik Önemi

Sönmez, depremlerin can kaybı dışında büyük bir yıkım oluşturduğunu belirterek şunları ekledi: “Bir bölgede meydana gelen deprem, ülkemizi önce toplumsal, ardından da ekonomik olarak derinden etkiliyor. Beklenen büyük İstanbul depreminde, ekonomik etki daha da büyüyecek çünkü üretim gücümüz fay hatlarının üzerinde. Özellikle İstanbul, milli gelirin %31’ini üretirken, tahsil edilen verginin %45’ini ödüyor ve büyümenin yarısını gerçekleştiriyor. Marmara Bölgesi ülkemizin toplam ihracatının üçte ikisini gerçekleştiriyor. Üretim ve ticaretin yanı sıra ulaşım, iletişim, enerji gibi alanlarda da İstanbul ve Marmara Bölgesi kritik bir öneme sahip. Ülkemizin İstanbul depreminden kaynaklanan ekonomik hasarı telafi edebilmesi için en az üç Marmara Bölgesi‘ne ihtiyacı var.” Sönmez, Marmara Bölgesi’nden Anadolu’ya yayılmanın ekonomik riski azaltmanın yanı sıra bölgeler arası gelişmişlik farkını kapatacağına dikkat çekti. İstanbul ve çevresindeki illerde orta gelir tuzağı riskinin düşük olduğunu belirten Sönmez, “İstanbul’un rekabetçiliği ve ölçeğinden çevresindeki iller de faydalanıyor. Dolayısıyla yeni İstanbul‘lar ve Marmara bölgeleri oluşturabilirsek bölgeler arası rekabetçilik farkını ortadan kaldırabiliriz,” değerlendirmesinde bulundu.

Deprem Fonuna Yönelik Öneriler

Süleyman Sönmez, devletin her durumda imdadımıza yetişeceği algısının değişmesi gerektiğini belirterek, “Tüm paydaşların, özellikle özel sektörün kendi risklerini sahiplenmesi, daha sağlıklı ve sürdürülebilir sonuçlar üretir. Kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliği ile yeni bir afet hazırlık ve yönetim sürecine ihtiyacımız var,” dedi. Bu bağlamda, özel sektör-kamu işbirliğinde bir deprem fonu kurulması gerektiğini belirten Sönmez, şunları ifade etti: “Geçtiğimiz yıl yaşadığımız felaketin ardından kurulan Afet Yeniden İmar Fonu, kamu kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilmesi için önemli bir adım olabilir. Ancak bu fonu özel sektör ve sivil toplum katılımıyla genişletmeli, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynakların sağlanmasının ötesine geçerek felaketlerin etkilerini tüm yönleriyle azaltmaya odaklanmalıyız. Bu kapsamda gelecek yüzyılı kapsayacak bir fon yapısı oluşturulmalıdır.”

Yeni Marmara Bölgeleri Kurulmalı

Sönmez, yeni Marmara Bölgeleri kurmak için teşviklere ve kamu desteğine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, yeşil dönüşüm ve temiz enerji alanında yeni yatırımlara yönelik özel planlamaların önemli bir adım olacağını vurguladı. “Fabrika Yapan TOKİ” modelinin özellikle Anadolu’da hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Sönmez, bu sayede özellikle kısıtlı sermayeyle iş yapan KOBİ’lerin sermayelerini makine ve işletmelerine yönlendirebileceğini ve daha verimli, kaliteli üretim yapabileceklerini bildirdi.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.