İngiltere Ev Sahipliğinde Ukrayna Liderler Zirvesi

İngiltere, Ukrayna’da adil ve kalıcı barışın sağlanmasına yönelik uluslararası çabaları artırmak amacıyla Londra’da önemli bir liderler zirvesine ev sahipliği yapacak. Toplantıya, Ukrayna, Fransa, Almanya, Danimarka, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, Türkiye, Kanada, Finlandiya, İsveç, Çekya ve Romanya gibi ülkelerin liderleri katılacak. Ayrıca, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa da zirvede yer alacak.

İngiltere’nin Tutumu ve Starmer’ın Açıklamaları
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Avrupa’nın kolektif güvenliği için daha fazla adım atması gerektiğini vurgulayarak, Ukrayna’ya yönelik desteğin devam edeceğini belirtti. Starmer, “Rusya’nın Ukrayna’yı acımasızca işgal etmesinin üzerinden 3 yıl geçti ve bu noktada Ukrayna’yı en güçlü konuma getirmek için eğitim, yardım ve kapasite artırımı konularında taahhüdümüzü iki katına çıkaracağız” dedi.

Zirvede Ele Alınacak Konular
Zirvede Ukrayna’nın askeri gücünü artırma, Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı yoğunlaştırma ve Ukrayna’nın güvenliğini sağlamaya yönelik uzun vadeli çözümler tartışılacak. Ayrıca, gelecekteki olası Rus saldırılarına karşı caydırıcılığı artıracak güçlü güvenlik garantileri ve kapsamlı bir barış anlaşmasının gerekliliği ele alınacak.

Türkiye’nin Rolü ve Hakan Fidan’ın Katılımı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan zirveye katılacak. Türk diplomatik kaynaklara göre, Fidan zirvede, Türkiye’nin sürece sağlayabileceği katkıları aktaracak ve müzakere odaklı çözüm önerilerini gündeme getirecek. Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine verdiği destek bir kez daha teyit edilecek.

Gelecek Adımlar ve Sonuç Beklentileri
Zirve sonunda Ukrayna’nın savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve Avrupa’nın güvenliği için yeni kararların alınması bekleniyor. Türkiye’nin daha önce Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerde üstlendiği rolün devam edebileceği ve taraflar arasında barışçıl çözüme yönelik diplomatik girişimlerin artırılabileceği belirtiliyor.