ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde, son anket sonuçları ülkedeki siyasi atmosferi daha da geriyor. New York Times (NYT) gazetesi ile Siena Üniversitesi tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bir anket, Demokrat Parti adayı Kamala Harris’in Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’a karşı az bir farkla önde olduğunu gösteriyor.
Ankete katılanların yüzde 49’u Harris’e destek verirken, Trump’ın aldığı destek ise yüzde 46 seviyesinde kaldı. Bu sonuçlar, Demokrat aday Harris’in uzun zamandır ilk kez Donald Trump’ın önüne geçtiğini işaret ediyor. Özellikle Harris’in bu yükselişi, Amerikan kamuoyunda büyük bir etki yarattı ve seçim sonuçlarına dair beklentileri yeniden şekillendirdi.
NYT’nin haberine göre, bu anket 29 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında ülke genelinde yapıldı. Harris’in önceki anketlere kıyasla ilk kez Trump’ın önünde çıktığı bu sonuçlar, Amerikan seçmenlerinin tercihlerinde belirgin bir değişime işaret ediyor. Ayrıca, önceki NYT-Siena anketi Eylül ayı ortasında gerçekleştirilmiş ve o dönemde her iki adayın yüzde 47’lik eşit destek aldığı belirtilmişti.
Bu sonuçlar, hem Harris’in hem de Trump’ın seçim kampanyalarını yeniden gözden geçirmelerine neden olabilir. Harris’in ufak adımlarla Trump’ın önüne geçmesi, seçmen nezdinde günden güne daha fazla destek kazandığı anlamına geliyor. Ancak, Trump’ın da seçimlere yaklaştıkça stratejilerini güncelleyerek seçmen tabanını genişletmeye çalıştığı görülüyor.
ABD’deki bu 60. başkanlık seçimleri, yalnızca ülkenin geleceğini değil, aynı zamanda uluslararası siyaseti de şekillendirecek önemli bir dönemeç niteliği taşıyor. Harris’in ilk kadın başkan olma potansiyeli, Demokrat Parti seçmenleri arasında büyük bir heyecan yaratırken, Trump’ın güçlü liderlik vurgusu Cumhuriyetçi seçmenler üzerinde etkisini koruyor.
Seçmen davranışları, mevcut ekonomik durum, göçmen politikaları ve ABD’nin küresel arenadaki duruşu gibi pek çok dinamikten etkileniyor. Harris’in özellikle kadın hakları ve sosyal adalet konularında öne çıkması, genç ve kadın seçmenler arasında geniş bir destek bulmasını sağladı.
ABD genelinde 5 Kasım‘da yapılacak olan seçimlere az bir süre kalmışken, Harris’in bu avantajını koruyup koruyamayacağı merak konusu. Trump’ın, özellikle ekonomik performansı ve göçmen karşıtı politikaları ile kendisine sadık bir seçmen kitlesini elde tutmaya çalıştığı biliniyor. Seçim gününe kadar her iki adayın da yapacağı hamleler, yarışın kaderini belirleyecek.
Trump Suikast Girişiminin Yaşandığı Bölgede Miting Düzenledi
Özellikle bağımsız seçmenlerin bu seçimdeki rolü çok kritik. Harris’in kampanyası, bağımsız seçmenlerin desteğini almak için yoğun bir çalışma yürütüyor. Trump ise, orta sınıf beyaz Amerikalılar ve işçi sınıfı arasında kendine sadık bir seçmen tabanı oluşturmayı hedefliyor.
Bu bağlamda, Harris’in son anketlerde Trump’ı geride bırakması, seçimin galibi olacağı anlamına gelmese de, seçim atmosferinin dinamiklerini değiştirebilir. 5 Kasım‘da yapılacak olan bu seçimler, Amerikan siyasetinin gidişatını ve ülkenin geleceğini belirleyecek önemli bir süreç olacak.