ABD’de yapılan yeni bir araştırma, yapay zeka destekli dil modeli ChatGPT’nin yazdığı şiirlerin, edebiyat alanında uzmanlığı olmayan insanlar tarafından William Shakespeare ve Emily Dickinson gibi dev şairlerin eserlerine tercih edildiğini ortaya koydu.
Yapay zekanın sanattaki rolü, özellikle son yıllarda sıkça tartışılmakta. Ancak, bu yeni araştırma, ChatGPT’nin yazdığı şiirlerin, bazı okurlar tarafından edebiyat tarihinin önemli isimlerine tercih edildiğini gösteriyor.
ChatGPT’nin Şiirleri, İnsanlardan Daha Çok Beğenildi
ABD’de Pittsburgh Üniversitesi’nden Brian Porter ve Edouard Machery tarafından yürütülen çalışma, şiirlerin insan mı yoksa yapay zeka tarafından mı yazıldığının edebiyat uzmanı olmayan kişiler tarafından ayırt edilemediğini ortaya koydu. 14 Kasım’da Scientific Reports dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, ChatGPT 3.5 modelinden istenilen şiirler, Shakespeare, Emily Dickinson, Lord Byron ve T.S. Eliot gibi şairlerin üslubunda yazıldı.
Araştırmacılar, bu şiirlerden 10 tanesini seçerek 1.634 katılımcıya sundu. Katılımcılara, hangi şiirlerin yapay zeka tarafından yazıldığını tahmin etmeleri istendi. Sonuçlar, yapay zeka şiirlerinin çoğunlukla insan eliyle yazılmış gibi algılandığını gösterdi. Çoğunlukla yapay zeka tarafından yazıldığı düşünülen şiirler, katılımcıların gözünde “insan yapımı” eserler gibi algılandı. Dahası, insan yazarıyla ilişkilendirilen en düşük ihtimaldeki 5 şiirin tamamı aslında yapay zeka tarafından yazılmıştı.
Şiirlerin Estetik Değeri: Yapay Zeka Daha Çok Beğenildi
Araştırmanın ikinci kısmında, şiirlerin estetik beğenisi de incelendi. 696 katılımcı, şiirleri kalite, duygu, ritim ve özgünlük gibi kriterlere göre puanladı. İlginç bir şekilde, yapay zeka tarafından yazılan şiirler, çoğu katılımcı tarafından daha çok beğenildi. Ancak, katılımcılar şiirlerin yapay zeka tarafından yazıldığını öğrendiklerinde, değerlendirme puanları düştü. Buna karşın, şiirler hakkında hiçbir bilgi verilmeden yapılan değerlendirmelerde, katılımcılar yapay zeka şiirlerini insan yazımı şiirlere göre daha fazla tercih etti.
Porter ve Machery’ye göre, yapay zekanın dil modellerinin “ortalama” bir yaklaşımla çalışması, şiirlerin karmaşıklığını ve tuhaflığını azaltarak daha anlaşılır ve çekici hale getiriyor. Bu durum, yapay zeka şiirlerini estetik olarak daha cazip kılabilir.
Şairler Ne Düşünüyor?
Araştırmaya dahil edilen tek yaşayan şair, Dorothea Lasky, yapay zekanın şiir yazmasını bir tehdit olarak görmediğini belirtti. Lasky, “Şiir her zaman gerekli olacak” diyerek, yapay zekanın yazdığı şiirlerin de insanlar tarafından beğenilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı.
Bununla birlikte, bazı uzmanlar, yapay zekanın sanat üzerindeki etkisi konusunda daha temkinli. Stanford Üniversitesi’nden Michele Elam, yapay zekanın sanatla kurduğumuz ilişkiyi değiştirebileceğine ve gerçekliklerimizi anlamlandırma biçimimizi sınırlayabileceğine dikkat çekti. Elam, yapay zekanın sanatı dönüştürürken, insan yaratıcılığını ve özgünlüğünü tehdit edebileceği konusunda uyardı.
Yapay Zeka Şiir Dünyasında Büyüyen Bir Güç
Bu araştırma, yapay zekanın edebiyat dünyasında giderek daha güçlü bir aktör haline geldiğini gözler önüne seriyor. ChatGPT ve diğer yapay zeka modelleri, sanatın geleneksel sınırlarını zorlarken, insan yaratıcılığına dair yeni soruları da gündeme getiriyor. Ancak, yapay zekanın şiir gibi sanatsal bir alanda insanlardan daha fazla beğenilmesi, sanatın evrimini ve toplumsal algıyı nasıl şekillendireceğini anlamamız açısından önemli bir işaret.
Yapay zekanın sanat dünyasında daha fazla yer alıp almayacağını zaman gösterecek. Ancak, şu an için bir şey net: Yapay zekanın yarattığı şiirler, giderek daha fazla beğeniliyor ve bu durum, gelecekte sanatın dijital dönüşümünü tartışmaya devam etmemizi sağlayacak.