Suriye’nin Lazkiye iline bağlı Bayırbucak bölgesindeki Türkmenler, uzun yıllar sonra memleketlerine dönerek hem sevinç hem de hüzün yaşıyor. Bir yandan yuvalarına kavusmanın mutluluğunu yaşarlarken, diğer yandan savaşın bıraktığı yıkım ile yüzleşiyorlar.
Bayırbucaklı Türkmenler, Lazkiye il merkezi ve Türkiye’den yıllar sonra geri dönerek, köylerinde ilk cuma namazlarını kıldı. Namaz sonrasında, savaş sürecinde sadece Nisibin köyünde şehit düşen 29 Türkmen, dualarla anıldı. Camii duvarlarına Özgür Suriye Ordusu ve Türk bayrakları asılırken, halk devrim şarkıları söyleyerek Baas rejiminin yıkılışını kutladı.
Lazkiye Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Yusuf Kara Ali, 14 yıl aradan sonra doğduğu topraklara dönmenin heyecanını yaşadığını söyledi. Kara Ali, “Köyde yaşamak istiyoruz ama çok yıkım var. Herkes geri dönerse, buradaki hayat yeniden canlanacaktır. Ancak maalesef yaşanacak ev kalmamış. Çatılar bombalanmış, roketler atılmış, bahçeler mayınlarla dolu. Güvenle giremiyoruz.” dedi.
Kara Ali, şu sözlerle destek çağrısında bulundu:
“Bu aşamaya kadar geldik. Buraları yeniden inşa edeceğiz. Türkiye’mizden destek bekliyoruz.”
Türkiye’de eğitim gören diş hekimi Ercan Bal da 12 yıl aradan sonra köyüne dönerek zaferi kutladı. Savaşın izlerinin hâlâ belirgin olduğunu belirten Bal, şu ifadeleri kullandı:
“Halk, kendi imkanlarıyla buraları düzeltmekte zorlanıyor. Köyde 300 hane var ancak bunların 200’ü yaşanamayacak durumda. Daha büyük bir çalışmaya ihtiyaç var. Bir yandan ‘Keşke buraya gelmeseydik’ diyoruz, diğer yandan ‘Beşşar Esed’den kurtulduk’ diye seviniyoruz. Artık burayı yaşatacağız, ayağa kaldıracağız.”
Bayırbucak Türkmenlerinden Zekeriyya Kadı da 14 yıl sonra köyünde şehitler mezarlığını ziyaret etmenin ve cuma namazını kılmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Ancak köydeki yıkımı görünce çok etkilendiğini söyleyen Kadı, “Evler, tarlalar maalesef harabeye dönmüş. Çok emek ister. Evlerin çoğunun çatısı yok.” dedi.
Nisibin Camisi’nin imamı Hüseyin Topal Ali ise topraklarının kurtuluşu için şehit olanlara rahmet dileyerek şu sözleri söyledi:
“Ağacın dalına kökünden başka kimse acımaz. Yıllardır Türkiye bizim yanımızda durdu, bizi bırakmadı. Şimdi de desteğinizi bekliyoruz. Köydeki altyapı, mayınlanan araziler ve harabeye dönen evler için yardıma ihtiyacımız var.”