Alman Meclisi’nde, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin yasaklanması amacıyla anayasaya aykırılığının tespit edilmesi sürecinin başlatılmasına yönelik önergeler görüşüldü. 113 milletvekilinin imzasını taşıyan önerge, AfD’nin devlet fonlarından yararlanamaması talebini de içeriyordu. Bu önerge, yapılan görüşmelerin ardından İçişleri Bakanlığı Komisyonu’na havale edildi. Ayrıca, Yeşiller Meclis Grubu’nun AfD’nin yasaklanması için yapılacak olası başvurunun başarı şansının incelenmesi talebini içeren başka bir önergesi de ilgili komisyona gönderildi.
AfD’nin Yasaklanması İçin Hedeflenen Adımlar
Önergeler hakkında 23 Şubat’taki genel seçimler öncesinde Federal Meclis’te oylama yapılmasının mümkün olup olmayacağı henüz belli değil. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili Marco Wanderwitz, yaptığı açıklamada anayasanın 21. maddesine atıfta bulunarak, Almanya’nın özgürlükçü demokratik düzenini tehdit eden ve yok etme amacı güden partilerin anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Wanderwitz, AfD’nin de bu tanıma uyan bir parti olduğunu savundu.
AfD’nin aşırı sağcı, demokrasi ve insan hakları düşmanı bir parti olduğunu ifade eden Wanderwitz, bu yüzden partinin kapatılması gerektiğini ve bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiğini dile getirdi. Bununla birlikte, Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde bir mahkeme ve birçok hukuk uzmanı da AfD’nin anayasaya aykırı bir parti olduğuna dikkat çekti.
AfD’nin Demokrasiye Tehdidi
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Carmen Wegge, AfD’nin anayasaya aykırı olduğuna kesin olarak inandığını ve bu partinin Almanya’nın temel düzenini yok etmeyi amaçladığını belirtti. Wegge, “AfD demokrasi için bir tehdittir. Almanya’da daha önce demokratik bir şekilde seçilmiş bir parti de benzer şekilde yok edilmiştir,” diyerek AfD’nin demokrasiyi tehdit eden bir parti olduğunu ifade etti.
Wegge, AfD milletvekillerinin göçmen kökenli Alman vatandaşlarını sürgün etmekten bahsettiğini ve partinin ırkçı, Müslüman ve Yahudi düşmanı olduğunu vurguladı.
AfD ile Siyasi Mücadele
CDU Milletvekili Philipp Amthor, AfD’nin son yıllarda giderek daha fazla Yahudi düşmanı, ırkçı, yabancı düşmanı ve kadınları hor gören bir yapıya büründüğünü belirtti. Anayasaya aykırı olan bu tutumlarla siyasi olarak mücadele edeceklerini ifade etti. Ancak, CDU/CSU Meclis Grubu’nun önergeleri desteklemediğini belirten Amthor, partilerin yasaklanmasının çok riskli olduğuna inandıklarını söyledi.
Yasaklama Süreci ve Zorluklar
AfD’nin yasaklanması süreci, yüksek engellerle karşı karşıya. Hür Demokrat Parti (FDP) Grubu Başkan Yardımcısı Konstantin Kuhle, önergeyi desteklemeyeceklerini belirtti. Kuhle, liberal demokrasinin kurumlarına yabancılaşan birçok kişinin olduğunu ve bir partiyi yasaklamanın durumu daha da kötüleştirebileceğini vurguladı.
Anayasa Mahkemesi’nin, bir partinin anayasaya aykırı olup olmadığını tespit edebilmesi için Almanya hükümeti, Federal Meclis veya Federal Eyalet Temsilciler Meclisi’nden başvuru alması gerekiyor. Ancak daha önce, 2017’de NPD’nin yasaklanması sürecinde benzer engeller yaşanmıştı.
Geçmişteki Parti Kapatma Davaları
NPD’nin 2017’de kapatılmaması, parti eylemlerinin başarıya ulaşacağına dair yeterli delil bulunamaması gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından verilmişti. Ancak, bu kararda, anayasaya aykırı partilere başka yaptırımlar uygulanabileceği ifade edilmişti. Bu bağlamda, Federal Meclis, parti kapatma sürecini daha zor hale getirecek yasal değişiklikler yapmayı hedeflemişti.
AfD’ye karşı yasaklama süreci, Almanya’da önemli bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ancak partinin yasaklanması için hukuki engellerin aşılması oldukça zor gözüküyor. Tüm bunlar, Almanya’daki demokratik değerler ve özgürlükçü düzenin korunması adına atılacak adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.