Afrika Altın Rezervlerini Batı’dan mı Alacak?

Afrika Altın Rezervlerini Batı’dan mı Alacak?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 06.09.2024
A+
A-

Küresel Kriz ve Afrika’nın Altın ve Döviz Rezervleri Üzerindeki Kontrol Çabaları

Devam eden küresel kriz, birçok ülkeyi finansal istikrarlarını ve bağımsızlıklarını güvence altına almak için yeni yollar aramaya yönlendiriyor. Rekor seviyedeki altın fiyatları, Afrika ülkeleri için karlı bir yön sunuyor. Ancak, Batı’nın Afrika’daki altın çıkarımı üzerindeki kontrolü, kıtanın bu soruna kalıcı bir çözüm bulmasını zorlaştırıyor.

Rezerv Sorunu ve Afrika’nın Ekonomik Stratejileri

Artan jeopolitik gerginlikler, uluslararası rezervler ve altın rezervleri konusunu hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli hale getiriyor. Afrika’nın döviz rezervleri sorunu, kıtanın en kritik ekonomik meselelerinden biri. Afrika’nın uluslararası finansman piyasalarına erişimindeki sorunlar (yüksek faiz oranları nedeniyle kredi ve tahvil getirileri) sert para birimleri (dolar ve euro) ithalatında önemli rol oynuyor. Altın ve döviz rezervlerinin yeterliliği, ithalat aylarının sayısıyla ölçülüyor.

Afrika’nın borç krizi, özellikle Zambiya (2020), Gana (2022) ve Etiyopya’nın (2024) temerrüde düşmesi, Çin’in Afrika kredilerini aniden azaltmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu bağlamda, Afrika ülkeleri, ithalatı azaltma, vergileri artırma, sübvansiyonları kaldırma ve rezervleri artırma gibi makroekonomik istikrarı sağlayacak yeni yollar arıyor.

Altının Rolü ve Afrika’daki Kullanımı

Kriz dönemlerinde altın, genellikle düşük riskli bir varlık olarak kabul edilir. Bu tür dönemlerde, altın fiyatları yükselir ve altına olan talep artar; merkez bankaları ve maliye bakanlıkları riskleri azaltmak için altın satın alır. Son yıllarda, birkaç Afrika ülkesi döviz rezervlerinde ve para politikalarında altına daha fazla yer vermeyi planlıyor. Aynı zamanda, bu rezervlerin saklanmasına dair politikalarını gözden geçiriyorlar. Örneğin, Batı Afrika CFA frangı bölgesinin işleyişini sağlayan Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) merkez bankası, yakın zamana kadar rezervlerini Fransız Hazinesi’ndeki bir hesapta tutuyordu. Ancak 2021’de bu hesap kapatıldı ve fonlar likidite ve güvenlik kriterlerine uygun olarak parasal ve tahvil varlıklarına yatırıldı.

Afrika, dünya altın üretiminin yaklaşık %27’sini karşılayan en az 15 ülkenin altın çıkarımı yaptığı bir kıtadır. Gana, Mali, Güney Afrika, Burkina Faso ve Sudan bu konuda liderken, Zimbabve, Tanzanya, Senegal ve Uganda gibi ülkelerde de dinamik gelişmeler yaşanıyor. Afrika hükümetlerinin kendi altın rezervlerini kullanarak altın ve döviz rezervleri oluşturma çabaları, kıtanın finansal bağımsızlığını artırmayı hedefliyor.

Üretim Kontrolü ve Zanaatkar Madencilik

Afrika’daki altın madenciliği büyük ölçüde Batılı şirketler (AngloGold, Barrick gibi) tarafından kontrol ediliyor. Ayrıca, önemli miktarda altın zanaatkar madencilik şirketleri tarafından çıkarılıyor. Bu madencilik türü genellikle yarı yasal olup küçük hacimlerde gerçekleştiriliyor. Örneğin, Tanzanya’da yıllık 17 ton, Senegal’de 3 ton ve Mali’de 6 ton zanaatkar altın madenciliği yapılıyor. Bu altın, sıklıkla yasadışı yollarla ihraç ediliyor ve bu da suç ve terörist grupların faaliyetlerini destekleyerek iç çatışmalara yol açıyor. Afrika hükümetleri, zanaatkar madenciliğin yasallaştırılması ve şeffaflaştırılması için adımlar atıyor.

Örneğin, Temmuz ayında Uganda bu tür altınları satın alma niyetini açıkladı. Nijerya ve Senegal‘de de el işçiliğiyle çıkarılan altınların devlet ve özel programlarla satın alınması teşvik ediliyor. Bu programlar, altın madenciliği sektörünü daha şeffaf ve sürdürülebilir hale getirerek adil piyasa fiyatlandırmasını destekliyor.

Ulusal Para Birimleri ve Enflasyon

Altın, sadece makroekonomik riskleri azaltmak için değil, aynı zamanda ulusal para birimlerini desteklemek için de kullanılabilir. Nijerya ve Gana gibi ülkeler, ulusal para birimlerinin devalüasyonu nedeniyle rekor enflasyon yaşıyor. Mısır gibi diğer Afrika ülkelerinde de döviz kuru sorunları mevcut. Bir para birimini daha istikrarlı bir para birimine sabitlemek, döviz kuru dalgalanmalarını azaltabilir. Örneğin, CFA frangı avroya sabitlenmiş durumda, ancak bu durum para politikası kapsamını sınırlıyor.

Zimbabve, kontrolsüz enflasyonu nedeniyle ABD doları kullanımına yönelmişti ve bu nedenle Nisan 2024’te altına dayalı ZiG adlı yeni bir ulusal para birimi tanıttı. Yeni para biriminin başarısı belirsiz, ancak hükümet Zimbabve doları için bir yol haritası belirledi.

Batı’nın Güvenilirliği ve Afrika’nın Geleceği

Zimbabve reformunun sonucu ne olursa olsun, Afrika’nın altın rezervlerinin artacağı ve bu rezervler üzerindeki kontrolün daha egemen hale geleceği öngörülüyor. Afrika ülkeleri, altın rezervlerini Batı ülkelerinden çekme ve kendi finansal altyapılarını güçlendirme yolunda adımlar atıyor. Batılı ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin rezervlerini dondurma uygulamaları, Afrika’nın finansal bağımsızlık arayışını hızlandırıyor. Rusya’nın rezervlerinin Batı’da dondurulması ve Libya’nın rezervlerinin ABD bankalarında dondurulması gibi örnekler, Afrika’nın finansal stratejilerinde değişiklik yapma gereğini artırıyor.

Afrika’nın gelecekte egemen yatırım fonları ve ulusal altyapının geliştirilmesi ile finansal bağımsızlıklarını sağlamaları bekleniyor. Verinin ve bilginin kontrolü, ulusal egemenlik için sınır kontrolü kadar önemli hale geliyor.

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.