Afganistan 3 Yıl Sonra: Hala Belirsizlik İçinde ve Hayal Kırıklığı

Afganistan 3 Yıl Sonra: Hala Belirsizlik İçinde ve Hayal Kırıklığı
REKLAM ALANI
Yayınlama: 01.09.2024
1
A+
A-

ABD’nin Afganistan’dan ölümcül ve kaotik bir şekilde çekilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, birçok tahliye edilen kişi ve müttefik hâlâ belirsizlik içinde. Ülkeden hava yoluyla tahliye edilen binlerce kişi, ABD’de kalıcı bir şekilde kalmalarını sağlayacak bir yol bırakmayan göçmenlik birikiminde sıkışıp kalmış durumda.

ABD’nin Göçmenlik Sorunları

Taliban’ın yönetimi altındaki Afganistan’da, ABD ordusuyla birlikte çalışanlar, ABD’ye vize almak için önemli engellerle ve zorlu bir zaman çizelgesiyle karşı karşıya kalıyor. Afgan-Amerikan Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı Joseph Azam, “Bugün Groundhog Day. Üç yıl önce önemli olan şeyler hala önemli. İnsanlar hala tahliye edilmiyor. İnsanların burada kalıcı statüsü yok. Para yok. Ortaya çıkan tüm küçük kar amacı gütmeyen kuruluşların parası bitti” diyerek durumu özetledi.

ABD’nin Vietnam’dan çekilmesinden bu yana gerçekleşen en büyük tahliye operasyonu olarak değerlendirilen bu süreçte, yaklaşık 80 bin kişi tahliye edildi. Ancak son uçuşun 30 Ağustos 2021’de gerçekleşmesinin ardından, tahmini 100.000 kişi daha geride bırakıldı. Bu grup, eski askeri tercümanları, ABD’nin demokrasi ve sivil haklar çabalarında çalışanları ve Taliban yönetimi altında savunmasız olan diğerlerini içeriyor.

Tahliye Edilenlerin Durumu

Tehlikeli koşullara rağmen Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’na ulaşmayı başaran ve ABD’ye sınırlı sayıda uçuş ayarlayan Afganların çoğu, kalıcı olarak burada kalabileceklerine inanıyordu. Ancak Kongre’den bu konuda kapsamlı bir yasa henüz çıkmadı ve bu durum, ABD’nin yardım ettiği diğer gruplarla kıyaslandığında birçok Afgan’ın kendini kötü hissetmesine neden oldu.

Naheed Sarabi, daha önce Afganistan Maliye Bakanlığı’nda görev yapmış bir tahliye edilen olarak, “Durumumuz çok istisnai bir şekilde ele alındı, ama istisnai olarak olumlu bir şekilde değil. Bu biraz hayal kırıklığıydı” dedi. ABD’ye gelişinden 2 buçuk yıl sonra sığınma hakkı kazanan Sarabi, birçok Afgan’ın yasal masrafları karşılayamadıkları için sığınma başvurusunda bulunmaktan kaçındığını belirtti.

ABD, tahliye sırasında ülkeyi terk edenler arasında sığınma başvurusunda bulunan 21.000 kişiden 19.000’ini işleme koyarak, maddi olarak karşılayabilenler konusunda bir miktar başarı sağladı. Ancak bu, tahliye edilen ancak geçici programda kalan yaklaşık 20.000 Afgan’ı ifade ediyor.

Yeni Ülkede Uyumsuzluk

Yeni bir ülkeye uyum sağlamaya çalışanların karşılaştığı engellerden biri, istikrarsız göçmenlik statüsüdür. Sarabi, ABD’de eğitim gördü ve Brookings Enstitüsü’nde çalıştı, ancak yeterli İngilizce becerileri olmayan veya mesleki belgeleri ABD’de kabul edilmeyenlerin hayatlarını kurmada zorluk çektiğini söyledi. “Yeni bir ülkeye gideceğimi bir hafta öncesinden biliyordum ve bir sonraki hafta ABD’ye giden bir uçaktaydım, hiçbir planım yoktu. Sırt çantamla geldim. Sırt çantasına dayalı bir hayat kurmak gerçekten zor,” dedi.

Geride Kalanların Durumu

Afganistan’da Taliban yönetimi altında yaşam kalitesi genel olarak düştü, ancak bu düşüş en çok kadınlarda görüldü. Birleşmiş Milletler’in geçtiğimiz yıl yayınladığı raporda, Taliban yönetiminin ekonomik gerileme, açlık, enflasyon, yoksulluk, sağlık sisteminin çökmesi ve kadınların kamusal yaşamdan dışlanması gibi birçok sorunu artırdığı belirtilmişti.

ABD’nin Afganistan’da bulunduğu dönemde yardım eden kişiler, aralarında eski tercümanlar, askeri müteahhitler ve demokrasi çabalarında çalışanlar da bulunuyor ve bunlar, hak sahibi olsalar bile ABD’ye ulaşmada engellerle karşılaşıyor. Müttefikler için vize işlemlerine yönelik prosedürler mevcut olsa da, vize almaya hak kazanabilecek 135.000’den fazla kişi, yıllarca sürecek bir gecikmeyle karşı karşıya kalabilir.

Gecikmeler ve Sorunlar

ABD, Mart ayının sonuna kadar mevcut verilere göre Afganistan’daki müttefiklerinin yaklaşık 2.000 SIV’ini işledi. Ancak savunucular, bu hızın çok yavaş olduğunu belirtiyor. Raporda, vize için ortalama işlem süresinin 569 gün olduğu belirtiliyor. Ayrıca, ABD’nin büyükelçiliğinin bulunmadığı bir ülkeden taşınma düzenlemenin zorluklarıyla karşılaşan Dışişleri Bakanlığı’nın Afgan Yer Değiştirme Çabaları Koordinatörü Ofisi’nin (CARE) himayesinde yapılan işlemler de yavaş ilerliyor.

Kim Staffieri, Savaş Zamanı Müttefikleri Derneği’nin direktörü olarak, mevcut işlem oranlarının, hükümetin savaş sırasında ABD’ye yardım edenlere SIV vermesinin en az 15 yıl süreceğini belirtiyor. SIV almak, bir dizi hükümet çemberinden geçmeyi gerektiriyor ve yavaş işlemenin başvuranların hak kazanıp kazanamayacaklarından emin olmamasına neden olduğunu söyledi.

Kongre’nin Eylemsizliği

Afgan halkının güvenliğine yönelik en büyük engel, Kongre’nin eylemsizliğidir. Savunucular, Afgan Uyum Yasası’nın, büyük çaplı tahliyelerde grupların ABD vatandaşlığına geçişlerine yardımcı olan geçmiş mevzuat örnek alınarak hazırlandığını belirtiyor. Ancak, bu yasa tasarısı hiçbir zaman kabul edilmedi.

Kongre, çeşitli aşamalarda yasa tasarısını ilerletmeyi başaramadı ve güvenlik incelemeleri nedeniyle yasaya karşı çıkan bazı milletvekilleri oldu. Chris Purdy, Chamberlain Network’ün kurucusu olarak, Kongre’nin mevcut sorunları düzeltmeye yönelik harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Purdy, “Politika sadece yönetimi suçlamak olamaz. Bunu düzeltmeniz gerekiyor. Yetişkin olmak budur,” dedi.

Bu durum, Afgan halkının geleceğinin büyük ölçüde gelecek cumhurbaşkanlığı yönetiminin elinde olduğunu göstermektedir. Kongre’nin yasalara uygun şekilde hareket etmesi, bir sonraki yönetimin mevcut durumu göz ardı etmemesi için kritik öneme sahip.

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.