3. Uluslararası Seramik Düet Sempozyumu Bakü’de Başlıyor

3 Şubat’ta Bakü, sanatseverleri ve seramik tutkunlarını bir araya getirecek 3. Uluslararası Seramik Düet Sempozyumu’na ev sahipliği yapacak. Etkinlikte, ünlü Azerbaycanlı heykeltıraş ve seramikçi Mir Teymur Memmedov ile İngiliz sanatçı Irina Denev eserlerini sergileyecek.

3. Uluslararası Seramik Düet Sempozyumu Bakü’de Yapılıyor

Bu yılki sempozyumda, Azerbaycan’ın önde gelen seramik sanatçılarından biri olan Mir Teymur Memmedov, İngiliz sanatçı Irina Denev ile birlikte eserlerini Bakü halkıyla buluşturacak. 3 Şubat tarihinde açılacak olan etkinlikte, her iki sanatçı da seramik ve heykel sanatlarını birleştirerek özgün eserler ortaya koyacak.

Eserler ve İleriye Dönük Projeler

Etkinlikte, seramik ve heykel üzerine çeşitli eserler sergilenecek. Memmedov, projede ilk iki sempozyumda Kazakistan ve Moldova’dan katılan sanatçılarla birlikte, deneyim alışverişini artırmayı hedefliyor. Memmedov’un sanata olan katkıları, bu sempozyumun odağını oluşturuyor.

Irina Denev: Bakü’ye Yeni Bir Perspektif Katıyor

İngiliz seramik sanatçısı Irina Denev, Bakü’nün tarihi Eski Kent bölgesine hayran kaldığını belirtiyor. Denev, şehri “modern bir dünya içinde yer alan küçük bir kale” olarak tanımlıyor. Onun için Eski Kent, hem estetik hem de kültürel anlamda derin bir ilham kaynağı olmuş.

Denev, Bakü’ye geldiğinde şunları ifade etti:

“Eski Kent beni büyülüyor. Hazar Denizi’ne olan yakınlığı ve tarihi atmosferi beni etkiliyor. Her sabah Eski Kent’in balkonundan manzarayı izlerken şehri daha yakından keşfetmek istiyorum” dedi.

Görüyorum ve Hissediyorum” Temalı Sanat Eserleri

Sempozyumun teması, Denev’in kişisel tarzıyla paralel olarak “Görüyorum ve Hissediyorum” olacak. Sanatçı, görme engeli nedeniyle sanatı çok daha dokunsal ve anlamlı hale getirmiştir. Eserlerinde hassasiyet ve dokunsallık öne çıkmaktadır. Özellikle vazo formunda yaptığı insan vücutlarını sembolize eden eserler, doğallığı ve canlılığı yansıtıyor.

Denev ayrıca şunları ekledi:

“Kil, insanın ilkel halinin bir sembolüdür. Yaşamın başlangıcını, evrenin yaratılışını temsil eder. Vazo formu, hem kalbin atışını hem de insan ruhunun saf özünü simgeliyor.”